Ceplere sığan dünya
Artık sesini duyurmak isteyenin televizyona çıkması gerekiyor.
İnsanları güldürmek, etkilemek yahut bir şeyler satmak için bu yola başvuruyorlar.
Kendi evimde tüplü, kocaman ve çok yaşlı bir televizyonum var, kendisini arada müzik dinlemek için kullanıyorum. Gerçi artık müzik dinlemek için de akıllı cihazlarımız var...
Doğadan, uzun yürüyüşlerden, kaliteli müziklerden yahut kaliteli insanlardan uzaklaşıp; cebimize sığan ya da bir tahta parçasının üzerinde duran dünyalarda sıkışıp kaldık.
Hadi herkes kırsın şu cihazları.
Hadi herkes çıksın dışarı,
Hadi herkes bir hayvan sahibi olsun,
Hadi herkes insanların hikayelerini izlemek yerine dinlesin.
Ama artık hayatlarımızı bu minik cihazlardan geri almamız gerek.
Artık insanları dinlemeniz gerek.
Çocukların, ikibinlerdeki gibi sokaklarda oynaması gerek.
Beş taş oynamadan büyüyen çocuk mu olur?
Gece mahallede kola çiğdem yapmadan nasıl tanır arkadaşlarını, bir çocuk...
Neyse gidip bir şeyler çizeyim.
İnsanları güldürmek, etkilemek yahut bir şeyler satmak için bu yola başvuruyorlar.
Kendi evimde tüplü, kocaman ve çok yaşlı bir televizyonum var, kendisini arada müzik dinlemek için kullanıyorum. Gerçi artık müzik dinlemek için de akıllı cihazlarımız var...
Doğadan, uzun yürüyüşlerden, kaliteli müziklerden yahut kaliteli insanlardan uzaklaşıp; cebimize sığan ya da bir tahta parçasının üzerinde duran dünyalarda sıkışıp kaldık.
Hadi herkes kırsın şu cihazları.
Hadi herkes çıksın dışarı,
Hadi herkes bir hayvan sahibi olsun,
Hadi herkes insanların hikayelerini izlemek yerine dinlesin.
Ama artık hayatlarımızı bu minik cihazlardan geri almamız gerek.
Artık insanları dinlemeniz gerek.
Çocukların, ikibinlerdeki gibi sokaklarda oynaması gerek.
Beş taş oynamadan büyüyen çocuk mu olur?
Gece mahallede kola çiğdem yapmadan nasıl tanır arkadaşlarını, bir çocuk...
Neyse gidip bir şeyler çizeyim.
Yorumlar
Yorum Gönder