Hayalet Hisler
Hissetmek ve inanmak ne kadar tuhaf değil mi? Gözle göremediğin, dokunamadığın bir şeyin bedeninde veyahut beyninde sana bir şeyler yaşatması..
Ve ne hissedeceğine karar verememek. Bu bedenin bir tepkisi gibi, kendisi karar veriyor sanki.Sitcom izlemekten nefret ederdim çünkü nerde güleceğime kendim karar verebilirim diye düşünüyordum ama hissetmeyi terk edemiyorum bu bütünlüğümün bir parçası gibi.
His dediğimiz şey bazı parçalara bölünüyor. İyi, güzel, mutluluk ve tabi ki kötü, acı, hüzün adı verilen hisler.
Biraz mutluluktan bahsedelim... İnsanın içini kıpır kıpır yapan, annenizin başınızı okşadığında ve çocukken sabah uyanıp televizyonun karşısına geçip kahvaltımızı yaparken hissettiğimiz o saf şey. Belki sevgiliniz sizi öptüğünde ya da arkadaşınızla oturup bir kahve içerken ettiğiniz sohbetin size yaşattığı şey mutluluk hissi oluyor.
Birazda hüzün ve acıdan bahsedelim...
Bence hüzün acının yumuşatılmış hali veya acı eşiği yüksek insanların acıyı telaffuz etme şekilleri de diyebiliriz. Fakat acı.. Bu berbat, insanı diğer bütün hislerden soyutlayan bir şey. Tabii ki yaşadığınız acıyı yaratan olay ve acı eşiğiniz bu durumda çok önemli.
Benim hislerimden bahsedecek olursak şayet şu şekilde açıklardım; mutluluk hissettiğimde sanki kalbimin üzerinde çiçekler açıyor. Ama hüzün ve acıyı hissettiğimde gecenin karanlığı içime çöküyor gibi.
Evet benim hayalet hislerim var. Asla göremediğim, dokunamadığım hisler. Eminim sizlerin de vardır. Peki bu hayaletlerle yaşamayı öğrenip kabullenebildiniz mi?
Yorumlar
Yorum Gönder